KSS Projesi
“Kurumsal Sosyal Sorumluluk” bir firmanın veya markanın, kendi çalışma alanında ya da sorun olduğunu gözlemlediği başka bir alanda çözümler üretmek amacıyla, uzun soluklu projeler oluşturmasıdır. Bu tip çalışmalarda tespit edilen konuyu araştırma, projenin uygulanmasında seçilecek yöntemlere karar verme konularında Sivil Toplum Kuruluşları belirleyici rol üstlenir.
Gerçekleştirdiğimiz projelerin en büyük destekçisi ve iş birlikçimiz Milli Eğitim Bakanlığı. Ürettiğimiz projeyi öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşarak yol haritamızı belirliyoruz. Uygun kurumlarla anlaşarak, projelerimizi hayata geçiriyor, kimi zaman projelerimizi yerel yönetimlerin ve halkımızın desteğiyle kampanya boyutuna ulaştırıyoruz.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projelerinde dikkat edilecek unsurlar şunlardır:
- Amaç ve içerik doğru olmalı.
- İsmi, logosu ve sloganı olmalı.
- Sürdürülebilir olmalı.
- Ölçülebilir olmalı.
- Sosyal sorumluluk bilincine sahip bir kurum oluşturmak için; kurum sahibinin ya da CEO’sunun ismi ile değil, kurum ismi ile özdeşleştirilmeli.
- Proje, kurum çalışanları tarafından sahiplenilmiş olmalı.
- Kurum ile ilgili görsel materyallerde, internet sitesinde, e-postalarda, proje ile ilgili bilgiler olmalı.
- Proje ortaklarının projenin önüne geçmemesine özen gösterilmeli.
- Sosyal sorumluluğun kuruma pozitif imaj sağlaması adına, yapılan çalışmalar tüketici ile paylaşılmalı.
- Toplumdaki sorunlar fark edilmeli ve doğru çözümlerle ilerlenmeli.
- Farkındalık oluşturulmalı.
- Büyük kitlelere ulaşılmalı.
KSS PROJELERİ UYGULAMA YÖNTEMLERİ
Projelerimiz onarım odaklı ise çocuklarımız ve öğretmenlerimiz için en iyi koşulları oluşturmayı hedefliyoruz. Projeyi tamamladığımızda da çocuklarımızla tanışmak, onlara özel olduklarını hissettirmek, bağışçılarımızın mutluluğunu paylaşmak için mutlaka eğlenceli aktivitelerin olduğu açılış programları gerçekleştiriyoruz.
Projelerimiz eğitim odaklı ise farklı bir anlatım tarzıyla, görsel destekli uygulamalarla ve oyunlarla kurulmuş bir yaklaşımı tercih ediyoruz. TOÇEV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu’nun hazırladığı interaktif katılıma dayalı ve eğlenerek öğrenmeyi sağlayan gösterilerimiz, atölye çalışmalarımız, aktivitelerimiz, çizgi filmlerimiz ve kitapçıklarımız ile akılda kalıcı izler bırakmayı hedefliyoruz.
TOÇEV TİYATRO
Hiçbir çocuk ilk izlediği tiyatro oyununu unutmamıştır. Kaç yaşında olursak olalım, ilk tiyatro hikâyemizi az çok hatırlarız. Hayatında ilk kez tiyatro izleyen çocuklarımızın hafızalarında izler bıraktığımızın her zaman farkındayız. Çocuklarımızla birlikte sahnede oynarken, aynı zamanda onlarla hayatı paylaşıyor ve onlara hayatı anlatmaya çalışıyoruz. Belki gelecekte iyi bir tiyatro takipçisi olmalarını, belki hayatın kaosunu çözmeye kavga ile başlamamalarını, belki de sanatın ruhlarına katacağı farklılıkları anlamalarını istiyoruz. Deniz yıldızı misali, kurtulan bir de olur, bin de, milyonlar da…
Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu fikri, TOÇEV’in ilk Güneydoğu Anadolu seyahatinde filizlendi. 1998 yılında Tunceli’deki çocuklarımızın ve gençlerimizin tiyatro izleme isteği hepimizi çok etkilemişti. TOÇEV’in kurucusu ve başkanı Ebru Uygun, bu çocuklarımıza daha çok tiyatro götürmemiz gerektiğinin farkındaydı. Tunceli turnesinde, TOÇEV’in tiyatrocu gönüllülerinden Vural Buldu’nun önderliğinde, Ebru Uygun’un hayalleriyle TOÇEV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu kuruldu. Turgut Özakman’ın izni ve desteği ile “Karagözün Dönüşü” isimli oyun, genel sanat yönetmenliğini Şemsi İnkaya’nın üstlenişiyle sanat yolculuğuna çıktı. “Karagözün Dönüşü” adlı oyun yaklaşık 2 yıl boyunca hem Anadolu’daki çocuklarımızla buluşuyor hem de İstanbul’da sahne aldığında elde edilen bilet gelirleri ile Anadolu’daki çocuklarımıza eğitim desteği veriyordu. İki sene sonunda yaklaşık 20.000 çocuğa ulaşılmıştı.
Bir hayalle başlayan tiyatromuz, karış karış Anadolu’yu dolaştı ve çocuklarımızın eğitim hayatlarına destek sağladı. İkinci oyunumuz Hilal Çelenk’in yazdığı “Elmanın Yarısı” oldu. Bu oyunumuz da hem İstanbul’da oynuyor hem de Anadolu’yu geziyordu. 2020 yılına kadar yaklaşık 163.565 çocuğumuzu tiyatro ile buluşturduk.
Tiyatromuzla bugüne kadar kaç çocuğun hayallerini süsledik, kaç tanesinin umutlarını sevgiyle doldurduk bilinmez ama hiç yılmadan, yorulmadan tüm TOÇEV ekibi gibi Anadolu’nun yollarını dolaşmaya devam ediyoruz. TOÇEV çocuğa ulaşmanın, bir şeyler anlatmanın yolunun onların dünyasında, onlarla oyun oynayarak olabileceğini savunuyor. TOÇEV, birçok projesini halen Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu ile birlikte yürütmektedir.
HAKAN BİLGİN (Yönetim Kurulu Üyesi, TOÇEV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Yönetmeni)
1967 yılında Samsun’da doğdu. Evli ve Derin adında bir oğlu var. Ortaokul döneminde Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’nda ilk sahne deneyimini yaşadı. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okurken amatör tiyatro çalışmalarına devam etti. 1990 yılında Ortaoyuncular’la profesyonelliğe adım attı. 1990-1996 yılları arasında ‘Güle Güle Godot’, ‘Seyircili Seyir Defteri’, ‘Köhne Bizans Operası’, ‘Üç Kurşunluk Opera’ adlı oyunlarda oynadı. İlk kez 1998-1999 sezonunda ‘Biz Evrimi Çok Sevmiştik’ adlı oyunla katıldığı e.s.e.k tiyatro topluluğunun ‘Üçüncü Türden Yakın İlişkiler’ oyununda da rol aldı. 1999-2000 sezonunda ise Beşiktaş Belediye Tiyatrosu bünyesinde ‘Yaygara’ adlı oyunda oynadı. Daha sonra Ortaoyuncular’la ‘Uzun Donlu Kişot’ isimli oyunla tekrar bir araya geldi. e.s.e.k tiyatro topluluğuyla ‘3. Tür’, ’27 Numara’, ‘Tanrım Beni Baştan Yarat’, ‘Kaygan Zemin’ ve şu an oynadığı ‘3. Tür Başlangıç’ oyunu ile tiyatro çalışmaları devam etti. ‘Yılan Hikayesi’, ‘Aşkım Aşkım’ ile başlayarak, ‘Alacakaranlık’, ‘Baba’, ‘Efsane’, ‘Açık Mutfak’ gibi birçok televizyon dizisinde yer aldı. TOÇEV’le 17 sene önce tanıştı ve gönüllü olarak çocuk tiyatrolarında çalışmaya başladı. TOÇEV’in Yönetim Kurulu’nun da üyesidir.
ÇİZGİ FİLM
Çocuklarımızın psiko-sosyal ve bilişsel gelişimlerinin desteklenmesi için küçük yaştan itibaren algı ve taklit etme yönteminde de etkili olan çizgi film ve hikâyeleştirme, eğlenme ve etkili öğrenme olarak önemli bir yer tutmaktadır. Bizler de projelerimizde çocuklarımızın yaş ve gelişim dönemlerini göz önünde bulundurarak renkli hayal dünyalarına, kavram yelpazelerine ve yaratıcılıklarına katkı sağlayacak içerikleri aktarma yolu olarak çizgi film ve hikâyeleştirme yöntemini kullanarak ilerliyoruz.
Bilgiyi çocuklarımıza çizgi film ve hikâyeleştirme yöntemi ile aktararak ve aynı zamanda interaktif zaman geçirerek onların öğrendikleri bilgileri pekiştirmek seçtiğimiz öncelikli hedeflerimizden. Bu sayede öğrencilerimizin dünyalarına girerek kalıcı bilgiler edinmelerini ve bu bilgileri pratik hayatta uygulamalarını destekliyoruz.
ATÖLYELER
Çocuklarımızın gelişimlerini desteklediğimiz bir diğer önemli çalışmamız da atölyelerimiz. Çocuklarımızın sosyal, zihinsel ve duygusal farkındalık sağlayıp, kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için, her biri ayrı konseptli atölye çalışmaları düzenliyoruz. Örneğin “Sosyal Çevrem ve Ben” konseptli atölye çalışmamızda çocuklarımızın sosyal çevrelerini daha iyi kavrayabilmeleri ve bu çevredeki konumlarını daha iyi anlamalarını sağlayarak özgüvenlerinin güçlenmesini amaçladık.
Küçük yaştan itibaren kazandırmayı hedeflediğimiz bu özelliklerin her biri, yetişkin bir birey olduklarında farklı beceriler olarak hayatlarına artı değer katacak. Bu fırsat, mevcut hayat şartlarında sıkışıp kalarak değil verilen imkânları değerlendirip onun da ötesine ulaşmayı hedefleyerek gerçekleşiyor. Uzun yıllardır büyüttüğümüz öğrencilerimizin farkındalık düzeyi yüksek, fırsatları yakalayabilen ve kendi geleceklerini en iyi şekilde inşa etme becerisine sahip yetişkinlere dönüştüğünü görmenin verdiği keyfi herkesin tatmasını diliyorum. Bir çocuğumuz, bir kardeşimiz daha varmış gibi onların bireysel başarısına tanık olup gurur duymak bizim için büyük bir şans ve ayrıcalık.